Examples of using Bir ödül in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Klausa kaybettikten sonra bana bir ödül vermiş gibi oldun. Yanılıyorsun.
Bir sürü ödül kazandı.
Seni hem tebrik etmek hem de bir ödül teklif etmek istiyorum.
Aslında benim başımda da bir ödül var.
Gırtlakçı'' bunları… kurbanlarının boğazlarından almış ve bir ödül gibi saklamış.
Senin için öldürdüm, bana bir ödül vermelisin?
Onlar da bana hayali bir ödül vereceklerini söyledi.
Klon ordusunu oluşturmak için Jongo Fett isimli bir ödül avcısını kullanıyorlar.
İkincilik kürsüsü boş, bir ödül alamayacaksınız.
Klon ordusunu oluşturmak için Jongo Fett isimli bir ödül avcısını kullanıyorlar.
Açık arttırmadaki bir ödül gibi senin bir ödül kazanacağından emin değilim.
O şey, avladığın geyik boynuzlarının yanına asabileceğin bir ödül değil.
Küçük bir eroin işim, bir de başıma konmuş bir ödül var.
Tüm bunlar harika ama kontrol etmem gereken bir ödül var.
Senin gibi birine bir şeyler öğretmek benim için büyük bir ödül olacak.
Bu bir ödül.
Bu bir ödül ve ben kabul ediyorum.
Bir de ödül var.
Sence kim bu gün bir ödül kazanmak istiyor?
Ayrıca bir ödül töreni için elbiseye ihtiyacım var.