BIR ŞEYLER YAPMALIYIZ in English translation

do something
bir şey yapmak
birşeyler yap
bir şeyler yapın
birşeyler yapın
we have to do something
bir şeyler yapmalıyız
bir şeyler yapmak zorundayız
birşeyler yapmalıyız
yapabileceğimiz hiçbir şey yok
things
şey
birşey
olay
bir sey
şu
şeyi
meselesi

Examples of using Bir şeyler yapmalıyız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Birbirimize bok atmak yerine bir şeyler yapmalıyız.
Instead of flinging shit at each other, we gotta do something.
Onun için bir şeyler yapmalıyız.
Bir kardeşimiz öldü. Birbirimize bok atmak yerine bir şeyler yapmalıyız.
Instead of flinging shit at each other, we gotta do something. A brother died.
Bilmiyorum. Richard, bir şeyler yapmalıyız.
I don't know. Richard, we have to do something.
O hâlde saklanmaktan vazgeçip bir şeyler yapmalıyız.
Then we have to stop hiding and do something.
Her yerde. Bir şeyler yapmalıyız.
It's everywhere. We have to do something.
Ona güvenemeyiz. Bir şeyler yapmalıyız.
She can't be trusted. We have to do something.
Fakat bir şeyler yapmalıyız!
We have to do something!
Bir şeyler yapmalıyız, çocuklar.
We have to do something, guys.
Richard, bir şeyler yapmalıyız.
Richard, we have to do something.
Bir şeyler yapmalıyız.
We have to do something.
Monk ve Cooms için bir şeyler yapmalıyız ve bunu hemen yapmalıyız.
We have to do something about Monk and Cooms, and we have to do it now.
Bunun için bir şeyler yapmalıyız.
We have to do something about this.
Bir şeyler yapmalıyız, bu şekilde devam edemeyiz.
We have to do something. We can't go on like this.
Felix ikimiz, bir şeyler yapmalıyız.
Felix, you and me, we have to do something.
Giles, bu… Bir şeyler yapmalıyız.
We have to do something. Giles, this is.
Apollon bizim için bir tehdit ve bir şeyler yapmalıyız. Haklıydın.
Apollon pose a threat, and we have to do something. You're right.
Apollon bizim için bir tehdit ve bir şeyler yapmalıyız. Haklıydın.
You're right. Apollon poses a threat and we have to do something.
Geç bunları! Artık gerçekten bir şeyler yapmalıyız.
The thing is, we really should start doing something!
Bir şeyler yapmalıyız.
Results: 487, Time: 0.0251

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English