BIR ŞEYLERI VARDIR in English translation

has something
bir şey var
birşey var
bir şeye sahip
bir şeyi var
bir şey mi var
bir şey aldım
got something
bir şey almam
bir şeyler al
bir şey getir
bir şey bul
bir şeyler alacağım
bir şeyler getirin
bir şeyler alalım
bir şeyler alayım
bir şeyler elde
birşey getir
have something
bir şey var
birşey var
bir şeye sahip
bir şeyi var
bir şey mi var
bir şey aldım

Examples of using Bir şeyleri vardır in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Benim için bir şeyleri vardır.
They will have something for me.
Yalan söylerler, çünkü saklayacak bir şeyleri vardır.
They lie because they have got something to hide.
Belki ona uygun bir şeyleri vardır.
Maybe they will have something for her.
Belki uzun yaşamaya karşı bir şeyleri vardır.
Maybe they have something against living forever.
Böyle güzel bahçesi olan birinin mutlaka gömülü bir şeyleri vardır.
Anyone with a yard this nice has to have something buried underneath.
Eminim Ronny ve Jerrynin ikisinin de benim için bir şeyleri vardır.
I'm pretty sure Ronny and Jerry both have a thing for me.
Ama itiraz edenlerin mutlaka saklayacak bir şeyleri vardır.
But only the people who protest are the ones who have something to hide.
Kesin, göğüslerini büyük gösterecek bir şeyleri vardır.
Guaranteed she has something to boost your bitties.
Belki de Harveyin saklayacak bir şeyleri vardır.
Maybe he's got somethin' to hide.
Sooners, Owena top taşımaya devam ediyorlar ama buna Freddienin diyecek bir şeyleri vardır.
And the Sooners are counting on Owens to carry the bulk of the load, but Freddie's got something to say about that.
Herkesin, özel olmalarından dolayı başkalarının el sürmesine izin vermeyecekleri bir şeyleri vardır.
Everyone has something they won't let others touch because of their… Their intimate nature.
Onun önemi var Bu sadece… Bence herkesin yapmaya niyetlendiği bir şeyleri vardır.
It's just- She matters. I believe everyone has something that they're meant to do.
Oraya konulurlar çünkü insanlar, uygarlıklarının mükemmel olduğunu hisseder, bir şeyleri vardır, nesiller boyunca insanlarla konuşabiliyordur,
They're put there because people feel that their civilization was great, it has something, it can speak to people all down the generations,
Muhtemelen Ariadır. Tahminimce bana söyleyecek de bir şeyleri vardır.
That's probably Aria, and my guess is she has something that she wants to say to me.
Çünkü sizi temin ederim ki hem Aydınlık hem de Karanlık tarafın yüksek mevkiilerinden sık sık gelen müşterilerimin söyleyecek bir şeyleri vardır.
Because I can assure you that the high officials of both the Light and the Dark who frequent my club will have something to say about it.
Yeterince uzun yaşamış her insanın geçmişlerinde kalması gereken bir şeyleri vardır… Tökezlediklerinde
Every person who has lived long enough has something in their past that must be forgotten,
Oğulda babadan kalan bir şey vardır, eh, Hasan?
There is something of the father in the son, eh, Hassan?
Belki bunda bir şey vardır ve sadece sen anlamıyorsundur.
Maybe there's something to it and you just don't understand.
Belki de herşeye rağmen efsaneyle ilgili bir şey vardır. Firavunun laneti mi?
Maybe there is something to the legend after all. Pharaoh's Curse?
Umarım mutfakta bir şeyler vardır.
I hope there's something in the kitchen. I'm starving.
Results: 49, Time: 0.0394

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English