BIR AN OLSUN in English translation

for a moment
bir dakika
biraz
bir saniye
bir süre
bir anlık
şimdilik
bir an için
sezilerine
anda
second
ikinci
saniye
bir saniye
bir dakika
an
for a minute
bir dakika
bir saniye
bir dakikaligina
bir an için
bir anlığına
bir süreliğine

Examples of using Bir an olsun in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bundan bir an olsun şüphe etmedim.
I never doubted it for a moment.
Sadece bir an olsun.
Just be a moment.
Bir an olsun memelerinle oynamayı bırakır mısın? Bence garip.
Will you stop playing with your tits for three minutes?- I think it's weird.
Bunu bir an olsun düşünür müsünüz dostlarım?
Would you think about that a moment, my friends?
Bir an olsun yanında durmak istemiştim.
I wanted to stand next to you a moment.
Bir an olsun seninle yalnız kalmak istedim.
I wanted a moment alone with you.
Sadece bir an olsun.
Just let the moment happen.
Biliyorum. Sadece bir an olsun.
Just let the moment happen. I know.
Ama sadece ihtiyacım varmış gibi hissediyorum sadece bir an olsun.
A moment to just be. But I feel like I just need.
Unut gitsin, bir an olsun düşünsene, birine âşık olduğunu düşünsene. Simran, Simran,?
Forget it. Think for a moment, what if you're in love with someone?
Onlara borçlu olduğunu düşünen… ama bir an olsun, onlar için yaptıklarına güvenmeyen.
To do anything for them. but who won't trust you for a second.
Majesteleri bir an olsun izin verirlerse bu akşam burada yaptığımız toplantının sebebini tartışmayı çok isterim.
Your Royal Highness, if you will indulge me for a moment, I would very much like to discuss the reason for our having this meeting here tonight.
Ve bir an olsun senin en iyi erkek olduğundan şüphe etmiyorum
And, you know, I don't doubt for a minute that you're the best guy I will know
Ne gördüğümü biliyorum ve MI5in bizimle gerçeği paylaştığına bir an olsun inanmıyorum.
I know what I saw and I don't believe for a second'that MI5 have shared the truth with us.
Kızına bir an olsun destek olmayan soğuk, mesafeli bir anne nasıl fikir?
How about a cold, distant mother, who never gave her daughter a moment of support?
Hepimizin bir uçak kazası yaşadığı gerçeğinden yola çıkarak… bir an olsun düşünmedin mi ki…- İyi misin?- Evet.- Tamam.
You didn't think for one second… The fact that we were just in a plane crash,- John, you OK?- Yeah.- OK.
Ama… bir an olsun bu karışıklığın büyümekte olan planlarımızı engelleyeceğine… izin vereceğimi düşünmeyin.
Don't think for a moment that I'm gonna let this mess But… interfere with our plans to grow.
Nick, dediğim şeylerin seni üzdüğünün farkındayım ama bir an olsun söylediklerimin doğru olduğunu farz et.
Nick, I know what I'm saying is upsetting you, but just consider for a moment that I'm right.
Bir karara varmanız için tüm bunları dikkatlice kullanacağınızdan bir an olsun şüphe duymuyorum.
To reach a just verdict. I don't doubt for a minute that you will use them well.
onun herkesin sevgilisi olduğunu unutma. Ve bir an olsun sana aşık olduğunu düşünsen bile bunun, gerçeği öğrenene kadar olduğunu sakın unutma.
don't assume she's in love with you and for a second let's believe she does love you it's only till she finds out the truth about you.
Results: 57, Time: 0.0263

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English