Examples of using Bir evde yaşamak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çiçeksiz bir evde yaşamaya katlanamam.
Bu kadar uğursuz trajedi dolu bir evde yaşadığını düşünsene.
Uyuşturucu bağımlıları uzaklaşıp böyle bir evde yaşamayı hayal ederler.
Tom bir evde yaşıyor.
Ne tarz bir evde yaşadığımızı görmek için sabırsızlanıyorum.
Biliyorsun gerçekten büyük kapılı bir evde yaşamıyorsan Los Angelesta bir hiçsin.
Ne tür bir evde yaşıyorsun?
Ve bir evde yaşadığımızı gördüm. Bir keresinde rüyamda evlendiğimizi.
Hepimiz bir evde yaşamalıyız.
Senin masanın büyüklüğü kadar bir evde yaşıyorum.
Tom 1700lü yıllarda inşa edilmiş bir evde yaşıyor.
Evlenmiştik ve iki çocuklu ve köpeği olan bir evde yaşıyorduk.
Tom köyün kenarındaki bir evde yaşıyor.
Tom kasabanın kenarındaki bir evde yaşıyor.
Bir evde yaşamak için gidiyorum.
Hep bir evde yaşamak istemiştim.
Güzel bir evde yaşamak istiyorum.
İyi bir evde yaşamak istiyorum.
Büyük bir evde yaşamak istiyorum.