Examples of using Bir evim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hey, en azından kafamı sokacağım bir evim olacak.
Burada yaşıyorum ve çok sevdiğim bir evim var.
Hayır, Londrada bir evim var.
No. I have a place in London.I got a job, an apartment.çok güzel bir evim var.
a really nice apartment.Katlı kocaman boş bir evim var.
And an elevator. Just a big, empty place, three floors.Sağ diz. Soundda bir evim var.
Right knee. I have got this place on the Sound.Mesela benim bir evim var.
I OWN A HOME.Bir sürü evim var.
Benim bir sürü evim var.
Tamamen yanmış bir evim var.
I have to burn a couple more houses.Bir evim var. O da benzin istasyonuna yakın.
I HAVE ONE HOUSE, AND IT'S VERY CLOSE TO A GAS STATION.Başka bir evim var. Yeni, köşeyi dönünce.
Artık bir evim var ama tek başıma değilim.
Düşünmem gereken bir evim ve yazlığım var.
Nehir kenarında bir evim var.
I live in a house by the river.Boyanması gereken bir evim var.
I have a house that needs painting.Hayır, özleyecek bir evim olduğu söylenemez.
No, I never really had much of a home to miss.Hiçbir zaman bir evim olup ta oturamadım.
Uh- I-I never could stand bein' in a house.Bu yaşamda bir evim yok sanırım.
I guess… I don't have a home in this life.
