Examples of using Bir fırtına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir fırtına canavarı?
Sonra birden bir fırtına çıktı ve hepsi birer birer suya kaçıştı.
Bir fırtına duyuyorum!
Ama bir fırtına yaklaşıyor.
Banneyi bir fırtına alır gider.
Korkunç bir fırtına geliyor.
Burada kötü bir fırtına var.
Bir fırtına geliyormuş.
Tüm bunları uçurabilmesi için bir fırtına çağırabilir misin yani?
Partiyi bir fırtına böler.
Bir fırtına başlattın ve bunu durduramadın.
Bir fırtına geliyor, daha önce benzerlerini görmediğin bir şekilde.
Bir fırtına geliyor Dr. Suresh.
Bir fırtına sonrasında yiyecek bulmak zor olabilir.
Bir fırtına daha geliyor.
Bir fırtına olabilir.
Sanki bir fırtına geliyor.
Muazzam bir fırtına.
Bir fırtına uyarısı var.
Bir fırtına yaklaşıyor.