Examples of using Storms in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I simply love storms.
Soon as we stop the storms out there.
Dışarıdaki fırtınayı durdurur durdurmaz.How are we gonna stop the storms out there?
Peki dışarıdaki fırtınayı nasıl durduracağız?You can't navigate those storms.
I feel storms in my belly.
When the blizzards and snow storms come, we will continue on just as planned.
Children are the best reason for riding out life's storms.
Çocuklar hayatın fırtınalarında ayakta kalmak için en önemli nedeniniz olacaktır.Be prepared for wind shear, rain, storms… anything.
Ion storms damaged our primary systems.
Iyon fırtınası birincil sistemlerimize zarar verdi.Plasma storms measured at levels 3 and 4.
Plazma fırtınalarının boyutları üç ila dört boyutları seviyesinde.I'm not scared of storms. No.
No. I'm not scared of storms.
Hayır. Fırtınalardan korkmuyorum ben.Write down that we have had five days of nothing but storms.
Is that why Marnie's terrified of storms?
Marnienin fırtınada dehşete kapılması bundan mı?They say it rocked in storms like a rocking chair.
Büyük bir sallanan sandalye Fırtınalarda… gibi sallandığını söylerlerdi.They're one of the most dangerous storms, but it hits a really small area.
En tehlikeli fırtınalardan biri ama etki alanı küçük.We're used to mountain storms. There's a storm coming in.
I hate storms.
Fırtınalardan nefret ederim.Your mother hates storms, too.
Annen de fırtınadan nefret eder.How are we gonna stop the storms out there?
Dışarıdaki fırtınayı nasıl durduracağız?
