BIR HABERLEŞME in English translation

• a communications
• comm
• a communication

Examples of using Bir haberleşme in Turkish and their translations into English

Bir haberleşme merkezi.
It's a communications centre.

Herhangi bir haberleşme froam HQ?
Any comms from HQ?

Efendim, bu bir haberleşme uydusu.
Sir, it's a communication satellite.

Primatların kıdemli yetkilileri tarafından kullanılan bir haberleşme kanalı var.
There's a comm channel used by high-ranking Primate officials.

Derin Ağda şifreli bir haberleşme.
Encrypted communication in the deep web.

CIAin eskiden kullandığı OPCOM diye bir haberleşme şebekesi var.
There's a back-channel communications networkthe CIA used to use, called OPCOM.

CIAin eskiden kullandığı OPCOM diye bir haberleşme şebekesi var.
That the C. There's a back-channel communications network.

Efendim, bu bir haberleşme uydusu.
Sir, it's a communications satellite.

Kimsin sen?- Bir haberleşme subayıydım.
Who are you? I was a communications officer.

Eğer bana bir haberleşme hattı açarsanız?
If you will allow me a communications link Commander?

Bu plân, bir haberleşme uydusu ve yol bulucu iniciyi gezegene 2016da yollayıp birkaç adımdan sonra dört insanı 2023te Marsta temelli kalmak üzere indirmeyi hedefliyor.
The proposal was to send a communication satellite and pathfinder lander to the planet by 2018 and, after several stages, land four humans on Mars for permanent settlement in 2027.

İstasyonun içinde ya da dışında önümüzdeki dokuz saat boyunca… hiç bir haberleşme trafiği yaşanmayacak.
No com traffic in or out of the station for the next nine hours.

bu adanın bir yerlerinde bir haberleşme alanı var demektir.
which means there's a comm site somewhere on this island.

Plâna göre 2016ya kadar bir haberleşme uydusu ve bir yol bulucu iniş aracı( İng. path finder lander)
The plan is to send a communication satellite and path finder lander to the planet by 2016 and, after several stages, land four humans

Onun telefonunu belirledim ve bir haberleşmeyi kestim.
I tagged his phone, and I intercepted a transmission.

İlkel bir haberleşme cihazı.
A primitive communications device.

İngilizce bir haberleşme aracıdır.
English is a means of communication.

Başka bir haberleşme daha yakaladım.
I'm intercepting another communication coming in now.

Düşmanla yeni bir haberleşme yapıldı mı?
Any new communication from the hostile?

Hemen bir haberleşme kanalı açın.
Open a com channel.