Examples of using Bir insan değil in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İnanın bana efendim, o bir insan değil.
Believe me, sir, he's not human.Onlar için bir insan değil artık.
O bir insan değil bence.
Bekle! Ellie bir insan değil,!
Ellie isn't a person. Hold on!O artık bir insan değil. Bırakmak zorundasın!
O artık bir insan değil.
He's not a person any more.O bir insan değil, bir aşk makinesi.
He's not a man, he's Bu herif, bu adam… Bir insan değil!
He's not human. This guy, this man!Ve bir insan değil, o bir köstebek.
And he wasn't a man. He was O artık bir insan değil.
There's not a person anymore.O bir insan değil bence.
He-- He isn't a man, I say.Ellie bir insan değil, şirket ismi.- Bekle!
Ellie isn't a person. Hold on!İnanın bana efendim, o bir insan değil.
Believe me, sir, he is not human.Akbaba bir insan değil!
Vulture's not a person!O bir insan değil.
It's not a man.Bu herif, bu adam… Bir insan değil!
This guy… this man is… he's not human!O bir insan değil.
That is not a person.Bunu yapan bir insan değil.
It wasn't a man who did this.Kamu denetçisi bir insan değil, Jeremy.
The ombudsman isn't a person, Jeremy.Beyaz Portekizli bir insan değil… bir gemiymiş.
