BIR KALBIM in English translation

heart
kalp
yürek
gönül
kalbi

Examples of using Bir kalbim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Artı, kırık bir kalbim var.
I had my heart broken. Or something. Plus.
Korkma, bahriyeli. Fakat… benim vahşi bir kalbim var!
But I'm wild at heart. Don't be afraid, Sailor!
Vurmak için, bıçaklamak için bir kalbim var şühesiz.
I have a heart to be shot
Yani, ona hayır diyecek bir kalbim yoktu. Aslında onun en iyi arkadaşı değildim
I mean, I didn't have the heart to tell him that, no, indeed, I was not his best friend because,
Benim bir kalbim var ve hepinizi çok önemsiyorum,
I have a heart and I really care about all of you
Bir kalbim var, bir sinem,
I have one heart, one bosom, and one truth.
Bu'' zenginim ama önemli değil, altın bir kalbim var'' tavırları?
This…"I'm rich, but it's okay'cause I have a heart of gold" angle?
kaybolduktan sonra onu dinleyecek bir kalbim yok artık.
I never had the heart to listen to it after he went missing.
Aslında bilgi sistemi olduğumdan bir şey bilip bilmemem önemli… ayrıca bir kalbim de yok ama yine de teşekkürler.
Because I'm an informational delivery system, Thanks, Jianyu. and… I don't have a heart. I mean, it does matter if I know things.
Aslında bilgi sistemi olduğumdan bir şey bilip bilmemem önemli… ayrıca bir kalbim de yok ama yine de teşekkürler. Teşekkürler Jianyu.
And I don't have a heart, but thanks. I mean, it does matter if I know things, because I'm an informational delivery system Thanks, Jianyu.
Aslında bilgi sistemi olduğumdan bir şey bilip bilmemem önemli… ayrıca bir kalbim de yok ama yine de teşekkürler. Teşekkürler Jianyu.
It does matter and I don't have a heart, but thanks. Thanks, Jianyu. if I know things, because I'm an informational delivery system.
Aslında bilgi sistemi olduğumdan bir şey bilip bilmemem önemli… ayrıca bir kalbim de yok ama yine
If I know things, because I'm an informational delivery system, and I don't have a heart, but thanks. Thanks,
Bir işadamı olabilirim… fakat o rüşvetçi memurlardan daha büyük bir kalbim var.
But I have got more heart than those corrupted officials. I may be a businessman.
Her ne kadar bazı zamanlar sadece işimi önemsiyormuş gibi gözüksem de. Benim bir kalbim var ve hepinizi çok önemsiyorum.
Even if sometimes it would appear that I care more about my work. No, I have a heart and I really care about all of you.
Aslında bilgi sistemi olduğumdan bir şey bilip bilmemem önemli ayrıca bir kalbim de yok ama yine de teşekkürler.
It does matter if I know things, because I'm an informational delivery system, and I don't have a heart, but thanks.
Sana bir kalbim olduğunu göstermek için eğer Mai i öldürürsen
Just to show you I have a heart, you kill Mai;
Bıçaklansın, yahut vurulsun diye bir kalbim var. Atmayı bıraktığında öleceğim bir kalbim..
I have a heart to be stabbed in or shot in, and if it ceased to beat, I should cease to be.
İlkokul öğretmenim bana fazla gelişmiş bir beynim… ama hiç gelişmemiş bir kalbim olduğunu söylemişti.
My first grade teacher, she told me but only half a helping of heart. that I was born with two helpings of brain.
İlkokul öğretmenim bana fazla gelişmiş bir beynim… ama hiç gelişmemiş bir kalbim olduğunu söylemişti.
But only half a helping of heart. that I was born with two helpings of brain My first grade teacher, she told me.
Bir kalbim var.
I do have a heart.
Results: 19907, Time: 0.0201

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English