Examples of using Bir kavgaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kavgaya da karıştık.
Büyük bir kavgaya benziyor.
Bir daha kavgaya karıştığınızı görürsem kafanızı kırarım serseriler!
Öylece gidip bir kavgaya bulaşmazdı.
Çünkü oğlumuz ölümüne bir kavgaya girmek üzere.
Birisiyle bir kavgaya veya tartışmaya girdi mi?
Mahkemede büyük bir kavgaya girdiklerinde tanıştığı bir avukatla çıkıyordu.
Okul binalarının dışında bir kavgaya meydan okuyorum.
Neden her şey seninle bir kavgaya dönüşmek zorunda?
Bir kavgaya girince… yere yıkılıp yıkılmaman önemli değildi.
Ağustosta bir kavgaya karışmış ve.
Dinle, ben de zamanında bir sürü kavgaya karıştım ve payımı da aldım.
Wasco bölgesi bir kavgaya gebeydi.
Lisede neredeyse bir kavgaya girerken böyle yapmıştım.
Muhtemelen bir sürü kavgaya girmiştir. Serserinin teki.
Bir kavgaya mı karıştın?
Eğer tekrar bir kavgaya daha karışırsan, bu senin dosyanı karmakarışık hale getirir.