Examples of using Bir partiyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Harika bir partiyi kaçırmışız.
Hiç gitmediğin bir partiyi izlemenin neresi güzel olabilir ki?
Bu gece Babilôniadaki bir partiyi kolaçan etmeni istiyorum.
David, muhabir arkadaşıma harika bir partiyi kaçırdığını anlatıyordum.
Sizi bilmem ama, ben bir partiyi kaçırıyormuşum gibi hissediyorum.
Ve birileri onları da kapatırsa, bu bir partiyi kapatmak anlamında gelir.
Jimmy, acayip bir partiyi kaçırdın.
Bunun için harika bir partiyi bıraktık.
Nerede olduğunu bilmiyorum ama harika bir partiyi kaçırıyor.
Görünüşe göre çok güzel bir partiyi kaçırdık.
Yapacak bir işim var bir partiyi hak eden, çok çalışkan bir bayan için.
Yapacak bir işim var… bir partiyi hak eden, çok çalışkan bir bayan için.
onları tanıyan biriyle tanışabileceğini düşündüğü bir partiyi… Sidney, sen hiç Nixon ya da Vesco ile.
Ve o ezikler bizi bütün bir yaz dışlayacaksa bir partiyi hak ettik demektir.
Ve o ezikler bizi bütün bir yaz dışlayacaksa bir partiyi hak ettik demektir.
Yani ünlü insanların bulunduğu harika bir partiyi… Chuck Bennett ve küvet içkileri yüzünden kaçıracak mıyız?
George Harrison şarkının sekiz saat boyunca duraksız çalındığı 1959 yılında katıldığı gece boyu devam eden bir partiyi hatırladı:'' Hiç dinlemediğim en iyi ses kayıtlarından biriydi.
Bak, burada olmayı hiç istemiyorum. Belli ki enteresan bir partiyi bölüyorum. Bu yüzden direkt sadede geleceğim.
Dükkandan satın alınmış insan kıçına değmemiş çok kaliteli içkilerin olduğu harika bir partiyi kaçıracağız.
Onunla şiddet içeren bir ilişkin vardı ve Derekle aynı anda bir partiyi terk ettin ve o ölü bulundu.