Examples of using Bir rüşvet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Senin kabul edeceğin bir rüşvet. Fırtına geldi.
Bu bir rüşvet cehennemi.
Bu ciddi bir rüşvet, John Ross.
Aslında bu bir rüşvet, yani ona egzersiz yaptırmayacağım.
Bu bir rüşvet, öyle değil mi?
Beni bir rüşvet komplosuna bağlamak onun için zor olacak.
İIkinde bir rüşvet olayı olduğunu varsayarsak.
Ve bir rüşvet vakasıyla ilgili bilgiler. Araştırma.
Ve bir rüşvet vakasıyla ilgili bilgiler. Araştırma.
Ve bir rüşvet vakasıyla ilgili bilgiler. Araştırma.
Bu bir rüşvet.
Ve bir rüşvet vakasıyla ilgili bilgiler. Araştırma.
Ve bir rüşvet vakasıyla ilgili bilgiler. Araştırma.
Deki bir rüşvet skandalı yüzünden işini kaybetmiş.
Bir de rüşvet, ha?
Bunun bir rüşvet olduğunu düşünüyorsanız yanılmıyorsunuz.
Yine bir rüşvet! Tüm evliliğimiz bir rüşvet serisi gibi!
Bu bir rüşvet.
Bu bir rüşvet.
Bir rüşvet.- Bu nedir?