Examples of using Bir silah sesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gözlem yapan adamımız dedi ki: Bir silah sesi duymuş… adamı görmüş, arabaya bir şey götürüyormuş.
Bir silah sesi gibidir Bu tektonik plakalar değişmesi, ve mermi serbest bırakılan basınçtır.
It's like a gunshot and the bullet is the pressure that's released. When those tectonic plates shift.Bir silah sesi gibidir Bu tektonik plakalar değişmesi, ve mermi serbest bırakılan basınçtır.
When those tectonic plates shift, it's like a gunshot and the bullet is the pressure that's released.alarmdan hemen önce bir silah sesi vardı, herkes duydu.
Just before the alarm, there was a gunshot. Everybody heard it.işte o zaman oradan gelen bir silah sesi duydum.
that's when I heard the gunshot coming from over there.en yakın binaya durmadan koşabilir, Bir sivil silah sesi duyarsa, problem yaratabilir. ki eğer bina
been rigged to explode. When Ben bir… silah sesi duydum.
I heard one… gunshot.Bu bir silah sesiydi.
That was a gunshot.Bu bir silah, seni aptal!
It's a weapon, you fool!Bir silah sesi duydum.
We heard a gunshot.Bir silah sesi duyduk.
We heard a gunshot.Bir silah sesi duydum.
Bir silah sesi duydum.
Thought I heard a shot.Sonra bir silah sesi duymuş.
Then he heard a gunshot.Sonra bir silah sesi duydum.
Then later I heard a gunshot.Sonra bir silah sesi duydum.
And then I heard a gunshot.Sanırım bir silah sesi duydum.
I think I heard a gunshot.Bir silah sesi miydi?
Was that a gunshot?Bir silah sesi işittiniz?
