Examples of using Dolu bir silah in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evde dolu bir silah olsa kendini güvenlikte hisseder misin?
Kafana dolu bir silah dayıyor ve devamlı tık sesi duyuyorsun.
Mermi dolu bir silah o.
Dolu bir silah taşıdığını bilmiyordum.
Sana asla dolu bir silah vermem.
Adamım sana dolu bir silah vermeyeceğim.
Sana dolu bir silah vermemi beklemiyordun, değil mi?
O kiz sana dolu bir silah verdi.
Bu dolu bir silah.
Sana dolu bir silah verecek kadar aptal mı sandın beni?
Partide sende dolu bir silah vardı.
O dolu bir silah.
Bunları yaparken masasında dolu bir silah var.
Sana asla dolu bir silah vermezdim.
Onun arzulu ellerine dolu bir silah vermişlerdir.
Cidden beni öldürebilecek dolu bir silah verdiğimi falan mı düşündün?
Cidden beni öldürebilecek dolu bir silah verdiğimi falan mı düşündün?
Bu dolu bir silah. Otur.
Bu dolu bir silah. Otur.
Buralarda bir yerlerde dolu bir silah olması lazım.