BIR TANE ALIN in English translation

take one
bir tane al
bir tane alın
çekim 1
bir tane alsın
birini alıp
bir tane alayım
çekelim bir tane
daha atarsan
bir tane alalım
bir tane götürsen
buy one
bir tane almak
bir tane alın
bir tane satın
bir tane alalım
bir tane alacağım
satılık bir tane
bir tane alayım
pick one
birini seç
birini seçin
birini seçmen
bir tane alın
bir tane seçebilirsin
tane alın
get one
bir tane
birini al
var
birini almayalım
çek birini
birini bul
var köşedeki şu mangal yapan
teklik daha alabilir miyiz
birini çağırsana
tek bir yatınız

Examples of using Bir tane alın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yakalanırsanız, bunlardan bir tane alın.
Take one of these. If you get caught.
Devam edin, efendim, bir tane alın.
Go on, sir, take one.
Evet. Lütfen bir tane alın.
Oh, yes, please, please, take one.
Satan herif, adam başı bir tane alın'' dedi.
Guy selling them said take one each.
Bir tane alın.
Bought one.
Lütfen bir tane alın.
Please take this one.
Bir tane alın ve geçirin.
Take one down and pass it around.
Bir tane alın.
Take only one.
Efendim, lütfen bir tane alın, efendim.
Please purchase one, sir.
Affedersiniz. Bir tane alın lütfen.
Excuse me. Take one of these.
Bu yüzden, olabildiğince çabuk bir tane alın ve arkaya doğru acele edin.
So, grab one as fast as you can and hurry on back.
Lütfen bir tane alın.
Please take one of these.
Şu beşyüzlüğü bozdurup bir tane alın.
Use this 500 Tomans' note to buy one.
Evet, rica ederim bir tane alın.
Yes, Pray take a cigarette.
Lütfen her biriniz için bir tane alın.
You should each take one of these.
Buyurun, bir tane alın lütfen. Marthanın neden kartımızı istediğini kendiniz görün.
And here, uh, please take one, just so you can see for yourself why Martha asked for our card.
Dağıtmak için elimizde birkaç fotokopi var o yüzden sizde yoksa lütfen bir tane alın.
We have some copies of the case study to go around, so please take one if you don't have it already.
Eve giderken Pikeın Yerinden geçecek olursanız kesin bunlardan bir tane alın.
And if you happen to pass Pike Place on your way home… Make sure you grab one of these.
Şimdi bir tanesini alın. 12 saat sonra bir tane daha vereceğiz.
You take one now and we give you another to take 12 hours later.
Bir tane alın.
Please take one.
Results: 312, Time: 0.0607

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English