BIR TARTIŞMAYI in English translation

an argument
over some spat
bir tartışmayı
a discussion
bir tartışma
konuşmak
konu tartışmaya açık
tartışıyorduk
bir görüşmemiz
konu tartışıldığı için
bir gorusme
a debate
münazara
münakaşa
tartışma
müzakere
with a controversy
a fight
kavga
savaş
bir mücadele
dövüşmek
maç
tartıştık

Examples of using Bir tartışmayı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Evet, aslında böyle bir tartışmayı yaptım.
Yes, I actually made that argument.
Bu belirsizlik, politikaları belirleyenlerle hükümet danışmanları arasında daha açık bir tartışmayı tetikleyebilir.
This ambiguity should trigger a more candid debate among policymakers and government advisers.
Kit, ben burda bir tartışmayı kazanmaya çalışmıyorum, ama biraz önce bir toplantıya gelip
Kit, I'm not trying to win an argument here, but didn't you just stand up in a meeting
Evet ama bir tartışmayı bitirmek için seni üzecek bir şey söylememeliydim.
Yeah, but I shouldn't have said something I knew would hurt you just to end an argument.
Hayatları boyunca onlara bunu yapabilecekleri öğretilmiş. Bir tartışmayı yürütmenin meşru yöntemi olarak.
And theyíve been taught all their lives that you can do that ñ this is a legitimate way of conducting a discussion.
Niye birbirimize bağırdığımızı anlamıyorum, ama bir tartışmayı kaybetmeye alışkın değilim.
I do not understand why we're yelling at each other, But I am not accustomed to losing an argument.
Erdoğan, müzakere sürecinin en az on yıl sürmesi beklendiği için Türkiyenin AB üyeliğine ilişkin bir tartışmayı ertelemeyi önerdi.
Erdogan suggested delaying a debate on Turkey's EU membership, as the negotiation process is expected to last at least ten years.
Eve giderlerken, Caroline Crale ile kocası arasında, Angelanın okula gönderilmesi konusunda yaşanan bir tartışmayı duyuyorlar.
On their way up to the house, they overhear a discussion between Caroline and her husband on the vexed subject of Angela being sent away to school.
Kazanmak için bir ulusal televizyonda kullanıyor olması. Tam şu anda kocanızın sizi bir tartışmayı.
As a prop on national television to try and win a debate.{\i1}That right now, your husband is using you{\i.
Ve Kuzey Kutbundaki gizem, çoğu kişi tarafından tuhaf bir aldatmaca olarak… tasvir edilen uydudan sızan görüntüler hakkında… bugün de fırtınalı bir tartışmayı sürdürüyor.
Over leaked satellite images that appear to depict And the mystery in the North Pole continues today with a controversy brewing what many are calling a bizarre hoax.
O yüzden fark ettim ki ne zaman bir tartışmayı kayıp ediyor olsa.
would just be like, So I noticed that anytime she was losing a fight.
Ve Kuzey Kutbundaki gizem, çoğu kişi tarafından tuhaf bir aldatmaca olarak… tasvir edilen uydudan sızan görüntüler hakkında… bugün de fırtınalı bir tartışmayı sürdürüyor.
Continues today with a controversy brewing And the mystery in the North Pole over leaked satellite images that appear to depict what many are calling a bizarre hoax.
Bu yıl tek bir tartışmayı kazanacaksam izin ver bu olsun. Lütfen Tanrım.
Please, God, if I win one argument this year, let it be this one. My body, my ball.
Cumhurbaşkanı Traian Basescunun Rosia Montnadaki antik Roma madenlerinden maden çıkarılmasını destekleyen yorumları, kamuoyunda devam eden bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.
President Traian Basescu's comments in favor of mining gold at the ancient Roman mines at Rosia Montana have rekindled an ongoing public debate.
Sadece bir tartışmadan kaçınıyordum.
I was simply trying to avoid an argument.
Bu sabah bir tartışmaya girdiler.
They got into an argument this morning.
İnsanların konuşmayı sürdürmeleri için bir tartışma grubu başlatmak istiyorum.
I want to start a discussion group…- Oh?- To keep people talking.
Onlar bir tartışmaya girdiler.
They entered into a discussion.
Ailesiyle bir tartışmaya girmiş ve.
He got into an argument with his parents and.
Bir tartışmamız vardı.
We had an argument.
Results: 44, Time: 0.0297

Bir tartışmayı in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English