BIRAZ GEÇ KALDI in English translation

is a little late
biraz geç
birazcık geç
is a bit late
biraz geç
birazcık geç
fashionably late
şık şekilde geç kaldın
biraz geç kaldı
modaya uygun geç

Examples of using Biraz geç kaldı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Biraz geç kaldı.
Son ayinlerine biraz geç kaldı.
Bit late for her last rites.
Biraz geç kaldı ama önemli değil.
They're running a little late, but.
Biraz geç kaldı. GYEONGSEONG.
She's running a bit late. GYEONGSEONG.
Biraz geç kaldı. GYEONGSEONG.
GYEONGSEONG She's running a bit late.
Bugün biraz geç kaldı ne dersin?
She's a bit tardy this evening,?
Bu kariyer tavsiyesi biraz geç kaldı.
That career advice is just a little bit late but thank you.
Programdaki konuşmacı Katedi ama o biraz geç kaldı.
I know Kate was our scheduled speaker, but she's running a little late.
Programdaki konuşmacı Katedi ama o biraz geç kaldı.
But she's running a little late. I know Kate was our scheduled speaker.
Yüzünü kurtarması için sanırım, Gaston biraz geç kaldı.
I suppose it's a little too late for gaston to save face.
Kieran partiye biraz geç kaldı, değil mi Benjamin? Teşekkürler. Tebrikler.
Kieran here's a bit late to the party wouldn't you say Benjamin Congratulations Thanks.
Oh, biraz geç kaldı sanırım, yan aramız artık iyi değil mi?
Oh, fashionably late, I suppose. So we're good now, right? You and me?
Kieran partiye biraz geç kaldı, değil mi Benjamin? Teşekkürler. Tebrikler.
Congratulations. Kieran here's a bit late to the party, wouldn't you say, Benjamin? Thanks.
Sanki bayraklar biraz geç kaldı ayrıca şu sıçramaların da iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
It seemed like the flags were a little late, also I want to make sure that those fleahops are right.
Sanki bayraklar biraz geç kaldı… ayrıca şu sıçramaların da iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
Also I want to make sure that those fleahops are right. It seemed like the flags were a little late.
Bu çok güzel bir jest, Sam. ama bu hala biraz, biraz geç kaldı.
It's a very nice gesture, Sam, but it's a little bit too little, a little bit too late.
Sanırım ilk seçimim bu olacak ama… tüm web alanı bence benim için biraz geç kaldı.
I think would have been my first choice, but um… I got into the whole web arena a little late.
Biraz geç kaldılar, değil mi?
A little late, aren't they?
Bunun için biraz geç kaldık.
Little late for that.
Biraz geç kaldın dostum. İmzalar atıldı.
A bit late now, mate, you have signed the book.
Results: 63, Time: 0.0326

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English