Examples of using Birikimi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sonsuz miktarda para ve emeklilik birikimi kaybedersin. Onu bırakırsan.
Belki vatandaşlar getiriyi görür birikimi görür ve sistemde kalır.
Emmanın üniversite birikimi tehlikeye girdi sandım.
Cuma günü bu birikimi çivilememişsin gibi davranma.
Avukatlarımız planlanan birikimi önümüzdeki hafta için Langer ile.
Yakında üniversite birikimi bile yapmaya başlayabiliriz.
Metan birikimi anormal yüksek,
Dolar birikimi varmış.
Kusura bakmayın ama sermaye birikimi, her zaman gelişme diye yutturulur.
Eski Bedevi birikimi diğer kuşağa geçmiş oldu.
Bütün birikimi altı bin doların biraz üstünde.
Hayır, fakat bilgi birikimi tamamen farklı bir boyutta.
Euro sermaye birikimi. Hiç fikrim yok.
Wilsonın fon birikimi… Oh.
Beyinde metan birikimi olabilir.
Dr. Stein sadece kalsiyum birikimi olabileceğini söyledi.
Bununla birlikte, Japonya kıyılarında nadir toprak elementlerinin büyük miktarda birikimi tespit edilmiştir.
Sanırım onun tüm hayatının birikimi.
Göğsünün sağ tarafında sıvı birikimi var.
Ve işte Emmanın üniversite birikimi bulundu.