Examples of using Accumulation in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Unit Shift Chief Akimov and Engineer Toptunov to an accumulation of hydrogen in the control system tank. encountered technical difficulties leading.
Önde gelen teknik zorluklarla karşılaştı Birim Vardiya Şefi Akimov ve Mühendis Toptunov kontrol sistemi tankında bir hidrojen birikimine.In some countries where the snow accumulation is still a major obstacle,
Kar birikmesinin hâlâ büyük bir engel oluşturduğu bazı ülkelerde ordualso prevent mineral accumulation or discoloration of the dishes.
aynı zamanda bulaşıkların mineral birikmesini veya rengini de önleyecektir.If there was victory, which we assumed there would be this is what victory is going to be made of this amazing accumulation of stock.
Zafer kazanılacaksa, ki öyle olacağını varsayıyorduk… bu sayede kazanılacaktı: İnanılmaz bir malzeme birikimiyle.Has emerged with the experience and accumulation of the Sınav Educational Institutions since 1992, which largest, highest and most reliable educational institutions in Turkey.
Türkiyenin yaygınlığı en yüksek, en büyük ve güvenilir eğitim kurumlarından biri olan Sınav Eğitim Kurumlarının 1992 yılından beri oluşan deneyimi ve birikimiyle ortaya çıkmıştır.Steven Rubenstein(2006) Circulation, Accumulation, and the Power of Shuar Shrunken Heads.
Steven Rubenstein( 2006) Circulation, Accumulation, and the Power of Shuar Shrunken Heads.one could get lost in the great orchestral masses and the accumulation of details.
diyordu büyük orkestral kalabaliklar ve detaylar yigininda kaybolabilir insan.The accumulation of black hole merger data from cosmologically distant events may help to create more precise models of the history of the expansion of the universe
Uzak kozmolojik olaylardan kara delik birleşme verilerinin birikimi evrenin genişlemesi ve etkileyen karanlık enerjinin doğası, tarihinin daha kesincorals, and oysters attach; the accumulation of attached marine life in turn provides intricate structure and food for assemblages of fish.
buna bağlı deniz yaşamı birikimi balık toplulukları için karmaşık yapısı ile gıda ve saklanmaları için yer sağlamış olur.By becoming a member of CEFTA, Serbia will benefit the most from a so-called diagonal accumulation principle that enables privileged export regime into the EU market of goods produced in more than one of the CEFTA member states," Matic said.
Matiç,'' CEFTAya üye olmakla Sırbistan, en çok faydayı birden fazla CEFTA üye ülkesinde üretilen malların AB pazarına imtiyazlı olarak ihraç edilmesine olanak sağlayan sözde çapraz biriktirme ilkesinden görecektir.'' dedi.translation, analysis, accumulation, storage and preservation of material which they were well aware could be lost forever.
bir araya toplayarak çeviri, analiz, biriktirme, depolama ve sonsuza kadar kaybolabileceğinin çok iyi farkında olunan malzemenin korunmasıydı.characterised by the private ownership of the means of production, the dominance of markets for economic coordination, with profit-seeking enterprise and the accumulation of capital remaining the fundamental driving force behind economic activity.
üretim araçlarının özel mülkiyetiyle kar amaçlı işletmeler ve sermaye birikiminin iktisadi faaliyetlerin arakasındaki temel itici gücü oluşturduğu düzen şeklinde karakterize edilebilmektedir.As part of the relaunch of Docs. com Microsoft merged its web accumulation software, Curah! with Docs.
Docs. comun yeniden başlatılması kapsamında Microsoft, web biriktirme yazılımı'' Curah!'' ı Docs.Tatiana Doncheva, a prominent lawmaker from the ruling Bulgarian Socialist Party, believes the killings could be an attempt to wipe out any traces of how powerful business figures amassed their fortunes during the"initial accumulation of capital" following the end of communism in Bulgaria in 1989.
İktidardaki Bulgaristan Sosyalist Partisinin öne çıkan milletvekillerinden Tatiana Donchevaya göre söz konusu cinayetler, bugünün güçlü işadamlarının 1989 yılında Bulgaristanda komünist rejimin sona ermesinin ardından görülen'' ilk sermaye birikimleri'' sırasında servetlerini nasıl elde ettiklerine ilişkin tüm izleri silme amacı taşıyor olabilir.the"dichotomy of capital and labor" and the endless"accumulation of capital" by competing agents(historically including, but not limited, to nation-states) account for frictions.
ajanlarca gerçekleştirilen sonsuz“ sermaye birikimi” nin bulunduğu bir“ dünya ekonomi” veya“ dünya-sistem”.I said to Lady Ashton that the permanent problem has not been solved, namely the accumulation of anti-Dayton and anti-state actions
yani Dayton karşıtı ve devlet karşıtı eylem ve açıklamaların birikiminin çözülmediğini söyledim.''public values and accumulation. As the ones who have been trying to protect Beyoğlu's cultural values
kamusal değerleri ve birikimiyle buluşturmayı hedefliyoruz. Beyoğlunun kültürel değerlerini ve tarihini yıllardır korumaya çalışanlarMaybe citizens will see the returns, see the accumulations and remain in the system.
Belki vatandaşlar getiriyi görür birikimi görür ve sistemde kalır.These vast accumulations of matter can be found all over the universe.
Bu büyük miktardaki madde birikimleri evrenin her yerinde bulunabilir.was quickly turned into the wet, icy accumulations The forecast of scattered showers in some areas.
