Examples of using Bitmişti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dünya Savaşı bitmişti. I.
Biliyorum, göründe, bunlar bitmişti ve iyiydin.
Ziyaret saati 9:00da bitmişti.
Vardiyan bitmişti.
Beyefendinin işi de tam bitmişti.
Üç aylık bir özgürlük vardı. Okul bitmişti ve önümüzde.
Cenazesi bitmişti.
Ciğerleri bitmişti.
Ama grup fidyeyi ödeseydi sorunlarınız bitmişti.
Bu iş bitmiştir. Söylemedim ama bu bitmişti.
Bu zirve bitmişti.
Ölmek zorundaydım. Bütün iyi ilişkilerin öyle bitmişti.
Ve o an, saatin vuruşları bitmişti.
Böbrekleri bitmişti.
Babam sayılı günlerini düşündü. Başkanlık binasındaki işi bitmişti.
Bilmem kaç yıl sonra bitmişti.
Evet, bir ilişki yaşadık ama bitmişti.
Ölmek zorundaydım. Bütün iyi ilişkilerin öyle bitmişti.
Ama bu çocukla alakan pantolonunu çektiğin anda bitmişti.
Aramızdaki her şey zaten bitmişti.