Examples of using Burada hayatta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İyi kötü. Bence, hepimiz burada hayatta kalıyoruz, kazanıyoruz.
As far as I'm concerned, we all stay alive out here, we win. Good, bad.Burada hayat kurtarıyoruz.
Burada hayat muhteşem ama çıtkırıldımlara göre değil.
Life here is amazing, just not for the faint of heart.Burada hayat kurmaya çalıştığını anlıyorum.
I get that you're trying to build a life here.İki kez burada hayatın ellerime düştü.
Two times I have held your life here.Biz burada hayat satmıyoruz.
We don't sell lives here.Burada hayatın tadını çıkardığım için mi?
Because I enjoyed life here?Burada hayatım koca bir yalandan ibaret.
My whole life here is a bunch of lies.Ama Willin burada hayatı var.
But Will does have a life here.Burada, hayatım.
Right here, darling.Senin burada hayatın var, benim yok.
You have a life here, and I don't.Kara ve deniz burada hayat bu iki unsurdan gelen uyumla gelişir.
Land and sea… Life here thrives from the alignment of these two elements.Burada hayatımdan söz ediyoruz.
Biliyor musun, insanlar burada hayat kuruyor çünkü ülkelerini mahvettik.
You know, people making life here because we screwed up whatever country they're from.İçmek burada hayatın bir parçası olmuş.
Drinking is part of life here.İçmek burada hayatın parçası olmuş.
Drinking is part of life here.Burada hayatımdan söz ediyorsun!
This is my life you're talking about!Tanrı aşkına, burada hayat kurtarmaya çalışıyoruz.
Trying to save lives here, for the love of God.Eğer burada hayat yoksa, bunu bulacak 72 saatimiz var.
If there's no life here, we have got just 72 hours to find it.Burada hayatı bir cennete dönüştürdüm.
I have transformed life here into a paradise.
