Examples of using Can sıkıntısından in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İyi… Seni can sıkıntısından kurtarmak için buradayım.
İyi… Seni can sıkıntısından kurtarmak için buradayım.
Sadece can sıkıntısından.
Can sıkıntısından öleceğini söyledi.
Bu beni öldürüyor.- Can sıkıntısından.
Bu beni öldürüyor.- Can sıkıntısından.
Sanki bir milliyetçi tarafından ya da can sıkıntısından ölmem umurunda.
Hey, bazen iyi şeyler can sıkıntısından gelir.
Elbette, onun yerine can sıkıntısından başım ağrıyor.
Kışın burada insanlar sırf can sıkıntısından birbirini öldürür.
kırsal bölgedeki Krallarınızın can sıkıntısından öldüğü, kalelerinizin birinden bahsediyorsunuz.
Bana bu ahlaki değerlerden birkaç daha ver de ben de can sıkıntısından öleyim.
Sesiyle yüzlerce gemiyi can sıkıntısından kendini batırmaya iten Stan ise.
Milyon yıllık can sıkıntısından sonra, şempanze ile ortak son atalarımızdan bu yana türümüzün evrimsel gelişimi, 100.000 bin yıl
Eğer siz çocuklar kendiniz başlarken yakalarsanız can sıkıntısından şikayet etmek, sadece daha iyi olduğunu hatırla yapmak için bir şeyler yapmaktan daha iyi. yapacak bir şey aramak zorunda kalmak.
Eğer siz çocuklar kendiniz başlarken yakalarsanız can sıkıntısından şikayet etmek, sadece daha iyi olduğunu hatırla yapmak için bir şeyler yapmaktan daha iyi. yapacak bir şey aramak zorunda kalmak.
Eğer siz çocuklar kendiniz başlarken yakalarsanız can sıkıntısından şikayet etmek, sadece daha iyi olduğunu hatırla yapmak için bir şeyler yapmaktan daha iyi. yapacak bir şey aramak zorunda kalmak.
Can sıkıntısından geberiyorum!
Can sıkıntısından öleceğim!
O kavgayı can sıkıntısından çıkardı.