CAN SIKINTISINDAN in English translation

of boredom
sıkıntıdan
can sıkıntısından
sıkılmanın
sıkıcı

Examples of using Can sıkıntısından in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İyi… Seni can sıkıntısından kurtarmak için buradayım.
Well… I'm here to rescue you from the boredom.
İyi… Seni can sıkıntısından kurtarmak için buradayım.
I'm here to rescue you from the boredom. Well.
Sadece can sıkıntısından.
Only from boredom.
Can sıkıntısından öleceğini söyledi.
He said he would die from boredom.
Bu beni öldürüyor.- Can sıkıntısından.
Boredom. It's killing me.
Bu beni öldürüyor.- Can sıkıntısından.
It's killing me.- Boredom.
Sanki bir milliyetçi tarafından ya da can sıkıntısından ölmem umurunda.
As if you care whether I'm killed by nationalists or boredom.
Hey, bazen iyi şeyler can sıkıntısından gelir.
Hey, sometimes good things come from boredom.
Elbette, onun yerine can sıkıntısından başım ağrıyor.
Of course, now they're replaced with boredom headaches.
Kışın burada insanlar sırf can sıkıntısından birbirini öldürür.
By the middle of winter up here, people kill each other because they're bored.
kırsal bölgedeki Krallarınızın can sıkıntısından öldüğü, kalelerinizin birinden bahsediyorsunuz.
castles in the country, where your kings died of boredom.
Bana bu ahlaki değerlerden birkaç daha ver de ben de can sıkıntısından öleyim.
Just give me a few more of these great moral lectures of yours… and I will die of boredom.
Sesiyle yüzlerce gemiyi can sıkıntısından kendini batırmaya iten Stan ise.
Into sinking themselves. And Stan… Ooh!… who has a voice that bored a thousand ships.
Milyon yıllık can sıkıntısından sonra, şempanze ile ortak son atalarımızdan bu yana türümüzün evrimsel gelişimi, 100.000 bin yıl
After 6 million years of boredom, the evolutionary ascent of our species from the last common ancestor with the chimpanzee,
Eğer siz çocuklar kendiniz başlarken yakalarsanız can sıkıntısından şikayet etmek, sadece daha iyi olduğunu hatırla yapmak için bir şeyler yapmaktan daha iyi. yapacak bir şey aramak zorunda kalmak.
To complain about boredom, just remember it's better than have something to do look for you. to have to look for something to do So if you boys ever catch yourselves startin.
Eğer siz çocuklar kendiniz başlarken yakalarsanız can sıkıntısından şikayet etmek, sadece daha iyi olduğunu hatırla yapmak için bir şeyler yapmaktan daha iyi. yapacak bir şey aramak zorunda kalmak.
To have to look for something to do than have something to do look for you. So if you boys ever catch yourselves startin to complain about boredom, just remember it's better.
Eğer siz çocuklar kendiniz başlarken yakalarsanız can sıkıntısından şikayet etmek, sadece daha iyi olduğunu hatırla yapmak için bir şeyler yapmaktan daha iyi. yapacak bir şey aramak zorunda kalmak.
Than have something to do look for you. to complain about boredom, just remember it's better So if you boys ever catch yourselves startin to have to look for something to do.
Can sıkıntısından geberiyorum!
I am dying of boredom!
Can sıkıntısından öleceğim!
I shall die of boredom!
O kavgayı can sıkıntısından çıkardı.
Out of boredom's why he put that fight together.
Results: 429, Time: 0.0249

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English