Examples of using Canlıların in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Altı dakika içinde ülkede yaşayan tüm canlıların genlerini değiştirir.
Bu şey… canlıların dünyasından değil.
Geceleri tabutlarından çıkarlar ve canlıların kanlarıyla beslenirler.
Ölüler konuşacak, canlıların hayatı değişecek.
Buralar, ölülerimizin anılarının baş ucunda… çürüdüğümüz canlıların mezarlarıdır.
Bütün yaşayan canlıların istediği şeyi.
Canlıların dünyasında sana ihtiyaçları var.
Canlıların muhteşem adaptasyonu onu bir yaratıcının varolduğu konusunda ikna etmişti.
Canlıların dünyasında her şey nasıl?
Johnny beni terketmeseydi, canlıların arasında hala dans ediyor olurdum.
Canlıların yasaları önce izin almayı gerektiriyor.
Canlıların kanını bile içmiyorsun.
Demek artık canlıların fotoğrafını çekiyorsun?
Canlıların kanı ile beslenirler. gece tabutlarını terk ederek.
Neden tüm canlıların hedefinin üremek olduğunu anlayamıyorsunuz?
Vampirler, canlıların kanıyla beslenen ölümsüz yaratıklardır. Temel bilgiler.
Ölü olanların yerine, canlıların fotoğraflarını çeksen, olmaz mı?
Açık denizlerde yaşayan canlıların yırtıcılardan saklanabilecekleri bir yer yoktur.
Vampirler, canlıların kanıyla beslenen ölümsüz yaratıklardır. Temel bilgiler.
Sonra o Lazarusa kefeni atıp canlıların arasına katılmasını söyledi.