Examples of using Cevap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Cevap verir diye dua edelim.
Cevap verirdim ama salı gecesindeyiz.
Ama çalan bir telefona cevap verilmeli, değil mi?
But a ringing phone has to be answered, doesn't it?Cevap verir,'' Hayır, ben Agnese.
She answers,"No, Agnese.Çünükü cevap verim süper ünlü birisiyle konuşuyormuş gibi yapacağım.
Cevap veremem çünkü yanlış soru soruyorsun.
I can't answer it because you're askin' the wrong question.Umarım sana cevap verir P.
I really hope she answers P.Filodan bir çok soruya cevap verilecek bir mesaj gelebileceğini diyorum.
O zaman aradığımızda cevap vermeliydin. Neden?
Well, maybe you should have answered when we called you?Ve cevap diyordu ki'' Adım Legion,
Ofisten kimse cevap vermiyor, babam da telefonunu evde unutmuş.
No one's answering at the switch-board… and dad forgot his phone at home.I didn't Telefona en son cevap verdiği yerin izini sürdük.
We er… traced his phone to the last place he answered a call.Öyleyse sana cevap verebilirim çünkü bu benim adım.
Then I should have answered you, because that is my name.Genelde aldığım cevap bu değildir ama evet, eminim.
Telefona cevap veriyor… ama kimse konuşmuyor.
She answers the phone, but no one talks.Cevap almayi umuyorum,'' Evet, Ameena.'' gibi.
Ne zaman telefona cevap verse sesi böyle bezgin çıkar.
When she answers the phone, Çağrıya cevap verilemiyor. Lütfen sinyal sesinden sonra mesaj bırakınız.
Mok Po Fishing The call could not be answered, please leave a message after the tone.Telefona böyle mi cevap veriyoruz bakalım?
