Examples of using Dönmemiş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha neşeli koşullarda dönmemiş olmanız yazık oldu.
Yıl önce bana, onun son görevinden dönmemiş olduğunu söylemiştin.
Hiç dönmemiş olmamı diliyorlar, geri gitmemi istiyorlar.
Hala dönmemiş olacağım.
Frank evine hiç dönmemiş kayıp bir çocuk gibi.
Dönmemiş mi?
Eğer Romaya dönmemiş olsaydık, bu sıkıntıyı yaşıyor olmazdık.
Eğer sıra bize geldiğinde dönmemiş olursam… onları oyalayın.
Yani sorun üçünün dönmemiş olması mı?
Peki neden annene dönmemiş? Büyük saçmalık!
Peki neden annene dönmemiş? Büyük saçmalık!
Görevi bittiğinde geri dönmemiş… ve Mücahitlere katılmış.
Eğer eve dönmemiş olsaydım, öylece bırakıp gidecek miydin?
Görünen o ki öğrenci eve dönmemiş.
Henüz dönmemiş.
En azından her şey cehenneme dönmemiş.
Fark ettim ki Henry hala dönmemiş.
Eve hiç dönmemiş.
Ve henüz dönmemiş.
Oli henüz dönmemiş herhalde.