Examples of using Eşyalar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kişisel eşyalar buraya.
Ayrıca antik eşyalar almak için de. Evet.
Kendimi huzursuz hissettiğimde de üstüme ağır eşyalar koyarım.
Sigorta talebine göre birtakım'' paha biçilemez eşyalar'' yanmış.
Kendi hesabını verecekler bir pencere ve yeni eşyalar.
Bilirsiniz… Evde hala ona ait eşyalar var.
Eşyalar, silahlar, fotoğraflar?
Bıraktığı bütün kişisel eşyalar veya konut 30 gün sonra senin olur.
Eşyalar gitti ama hala.
Cesedi bulunduğunda Violete ait olan tüm eşyalar.
Meteor taşları, kristaller ve eşyalar hepsi onun kasasında.
Sadece bazı eski eşyalar.
Stephanie Higgins- Kişisel Eşyalar.
TV ve önemli eşyalar.
Bulduklarını sandalye ve başka faydalı eşyalar yapmak için kullanıyor.
Bu eşyalar denenmemiş ve çok dengesiz.
Bütün kişisel eşyalar yasak, merkez tarafından sağlanan kıyafetler dışındaki giysiler de.
Pirinç eşyalar. Barn üstünde boynuzlu bir tavşan.
Fotoğraflar, eşyalar ve haritalar sergilenebilir?
Daha önce de Centaurilere ait eşyalar gördüm ama böylesini görmedim.