ELINDE DEĞIL in English translation

• can't
• don't have
• is not up
• he hasn't got
• was out of your hands
• ain't holding
• doesn't have

Examples of using Elinde değil in Turkish and their translations into English

İyi de Peter, Kellerın elinde değil.
But Keller doesn't have Peter.

Erkeklerin elinde değil.
Guys can't help themselves.

Havanın kötü olması senin elinde değil.
You can't do anything about the weather.

Sanırım bir kadın olarak böyle olman elinde değil.
I suppose being a woman, you can't help it.

Tanrım, gerçekten elinde değil.
God, you really can't help it.

Havanın kötü olması senin elinde değil.
You can't help the weather.

Gey olmak, senin elinde değil.
You can't fight being gay.

Bu onun suçu değil! Elinde değil!
It's not his fault! He can't help it!

Senin elinde değil bu.
It ain't up to you.

Senin elinde değil.
You couldn't help that.

Kimsenin elinde değil ama korkunç geçmiş araştırılacak.
One cannot help but delve in the horrific past.

Bu senin elinde değil.
It ain't up to you.

Seçimini kabullenmemek elinde değil.
Accept the choice is out of your hands.

Ölüm-kalım kararları artık elinde değil.
Life-and-death decisions are out of your hands now.

Onu kontrol edemezsin, o senin elinde değil. Bunu biliyorsun.
You can't control her, she's out of your hands. You know that.

ne söyleyeceğin senin elinde değil.
when you say it is not up to you.

Hayır ama onun elinde değil.
No no, he couldn't help it.

Onun elinde değil ki.
It's not up to him.

Haritan elinde değil bakıyorum.
You don't have your map out.

Ağzında erit, elinde değil. Harika!
Melt in your mouth, not your hand, it's great!