Examples of using Emrine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onun ne olduğunu bilmiyorum ve arama emrine ihtiyacım var.
Ama emrine uydum ve aradım. Hayatta olması imkânsız.
Veliaht Prensin emrine asiller itaat etmiyor.
Majestelerinin emrine göre onların icabına baktım.
Bir plan ortaya atıp emrine uymamı bekliyorsun.
Pilotun neden açık bir geri dön emrine itaat etmediğini öğrenmeni istiyorum.
Bir plan ortaya atıp emrine uymamı bekliyorsun.
Nasılsa her halükarda Partinin emrine uyacağız.
Sayın Yargıç, acilen birkaç arama emrine ihtiyacım var.
Balkanlarda kalan Bizans orduları general Nikeforos Uranos emrine verildi.
Berlinin emrine itaat etmiyorsun!
Şeytanları da onun emrine verdik. Hepsi bina ustası ve dalgıçtı.
Kraliyet emrine rağmen halka açık bir tiyatroda mı?
Reddedemezsiniz. Mahkeme emrine itaatsizlik ediyorsunuz, Ajan Scully.
Şeytanları da onun emrine verdik. Hepsi bina ustası ve dalgıçtı.
Ben senin'' emrine amade'' değilim!
Onlar Firavunun emrine uymuşlardı. Oysa Firavunun emri doğruya-götürücü( irşad edici) değildi.
Ama onlar Firavunun emrine uydular. Oysaki, Firavunun emri doğruya ve güzele ulaştırmıyordu.
Legatusun emrine karşı mı geliyorsun? Hayır.
Legatusun emrine karşı mı geliyorsun? Hayır.