EN IYI YER in English translation

• the best place
• is the best spot
• is the greatest place
• is best place
• it's the best seat

Examples of using En iyi yer in Turkish and their translations into English

Dünyadaki en iyi yer değil ama kimse onların mükemmel olduğunu söylemedi.
Not the greatest place in the world, but nobody said they were perfect.

En iyi yer, burası!
The best spot, is here!

Benim için en iyi yer!
It's the best place for me!

Saklanmak için en iyi yer, kalabalık olandır.
It's the best place to hide, in a crowd.

Saklanılacak en iyi yer garajın arkasındaki eski bir varildi.
Best place to hide was an old barrel behind the garage.

Dünyadaki en iyi yer.
It's the best place in the world.

En iyi yer burası.
This is the best area.

Bir uzman, Gangnamdaki en iyi yer olduğunu söyledi.
An expert said that it's the best spot in Gangnam.

Dediğim gibi, bakılacak en iyi yer kargo bölmesi.
Like I say, the cargo deck's the best place to look.

Kafasının arkası en iyi yer, ensesinin tam üstü.
The back of the head's the best place, above the nape of the neck.

Onun için en iyi yer neresi olurdu biliyormusun?
You know a great place for that would be?

Ofisiniz en iyi yer olurdu.
Your office would be the best place.

Dodge House buradaki en iyi yer.- Olabilir.
The Dodge House is about the best place in town. We might.

Bir şeyler içmek için en iyi yer neresi?
So where's the best place to get a drink?

Ee içmek için en iyi yer neresi?
So where's the best place to get a drink?

Dünyadaki en iyi yer bir şey yapmak için değil.
Best place in the world to do nothing.

En iyi yer burası.
No better place to be.

Brooklyndeki en iyi yer ve herkes onu istiyor.
It's the best spot in Brooklyn, and everyone wants it.

Brooklyndeki en iyi yer ve herkes onu istiyor.
And everyone wants it. It's the best spot in Brooklyn.

Sokaktaki en iyi yer onun.
She's got the best location on the street.