Examples of using Eski çağlarda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Korumalarının dillerini işe alındıkları ilk günden keserlermiş? Wesley, biliyor muydun, eski çağlarda.
Eski çağlarda, kuvvetlendirilmiş diye tabir edebileceğimiz,
Yeşu bütün halka, ‹‹İsrailin Tanrısı RAB şöyle diyor›› diye söze başladı,‹‹ ‹İbrahimin ve Nahorun babası Terah ve öbür atalarınız eski çağlarda Fırat Irmağının ötesinde yaşar,
Yeşu bütün halka, ‹‹İsrailin Tanrısı RAB şöyle diyor›› diye söze başladı,‹‹ ‹İbrahimin ve Nahorun babası Terah ve öbür atalarınız eski çağlarda Fırat Irmağının ötesinde yaşar, başka ilahlara kulluk ederlerdi.
Eski çağlardan beri Milos halkı için kutsalmış.
Eski çağlardan beri geceleri gökyüzüne bakıp şunu merak ettik.
Eski çağlardan beri insanlar şurup yapmak için avokadonun taşını kullanılmışlar.
Bezelye bitkisi çok eski çağlardan beri yetiştirilmektedir.
Áta, eski çağlardan beri bir yerleşim yeridir.
Ta eski çağlarımızdan beridir kullanılıyor.
Çinliler ta eski çağlardan beri… zarafetinden ve saf güzelliğinden ötürü kamelyaları sevmişlerdir.
Çinliler ta eski çağlardan beri… zarafetinden
Eski çağlardan bu yana, bu kadar suç işlenmemiştir.
Eski çağlardakiler büyük bir kitabın büyük bir şeytan olduğunu düşünürlermiş.
Çocukluğum eski çağların içinden geçen uzun bir yolculuktu.
Eski çağların çağrısını duydum. Saçımın kırlaştığını görünce.
Şimdi… eski çağlardaki gibi.
Şimdi… eski çağlardaki gibi.
Saçımın kırlaştığını görünce… eski çağların çağrısını duydum.
Saçımın kırlaştığını görünce… eski çağların çağrısını duydum.