Examples of using Fazla yer in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yuva yapılabilecek çok fazla yer var.
Bu kasabanın bir güzelliği de saklanacak fazla yer yok.
Evet, burada çok fazla yer var.
Ve bunu yapan fazla yer yoktu.
Fazla yer kaplamıyor ve bir gün,$ 15 bulduğumda onu aldıracağım.
Hava kararmış ve eşikte fazla yer olmadığından, bacakları uyuşmaya başlamıştı.
Şu anda kendim için sürdürdüğüm hayat gerçek bir yaşam için fazla yer bırakmıyor.
Hava kararmış… bacakları uyuşmaya başlamıştı… ve eşikte fazla yer olmadığından.
o da saklanacak çok fazla yer barındırdığıdır.
Bundan böyle fazla yemek istemeyeceksin.
Fazla yemek yemek mi?
Çok fazla yiyerek, çok çekici bir kızı saklıyorsun.
Herzaman fazla yemek yaparım.
Bende çok fazla yedim ve geç yattım.
Son zamanlarda pek fazla yemek yediğini sanmıyorum.
Daha fazla yiyemez.
Çok fazla yemek oldu.
Dün çok fazla yedim ve şimdi midem bulanıyor.
Fazla yiyin. Yemeğin keyfini çıkarın.
Ve bu fazla yemediğim anlamına gelmiyordu.