Examples of using Gözaltına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni, yani suikastçıyı gözaltına alarak krallıkla ilgileniyorum.
Gözaltına alınıp sorgulanmanın her dakikasına değdi.
Gözaltına alınamamı kabul etmemi mi istiyorsun?
Onu gözaltına geri götürün.
Charlie Bloomu gözaltına aldınız mı?
Gözaltına mı alıyorsun beni?
Sizi gözaltına alıyorlar.
Şüphelilerin beşi gözaltına alınırken, ikisi halen yurtdışında bulunuyor.
Juneau Polisi, Braxtonu gözaltına alamadı ama kimliğini teşhis etti.
Beni gözaltına alabileceğiniz bir şey yoksa gideceğim.
Üniversitenin seni gözaltına aldığını duydum.
Sizi korumalı gözaltına almak istiyoruz, Bay Rookwood.
Harryyi gözaltına almamın tek şansı bu.
İstihbarat, onu gözaltına alacak kadar delile sahip olduğunu düşünüyor.
Onu gözaltına alın.
Bir bireyi gözaltına alıp ardından delil toplamak normaldir.
Adamı gözaltına aldık.- Güzel, güzel.
Beni gözaltına al, her şeyi açıklayacağım.
Merkez, şüpheliyi gözaltına aldık. Tamam.
Kocayı gözaltına alıyoruz. Blue?