GALIBA in English translation

i think
sanırım
bence
düşünüyorum
galiba
sanirim
düşünürüm
sanırım bu
herhalde
sanırım ben
i guess
sanırım
galiba
herhâlde
sanırım bu
sanırım ben
bence
tahmin
sanirim
i suppose
sanırım
galiba
sanıyorum
herhâlde
sanırım bu
sanırım ben
sanirim
zannedersem
probably
muhtemelen
herhâlde
büyük ihtimal
galiba
maybe
belki
olabilir
galiba
apparently
anlaşılan
belli
görünen
galiba
görünüşte
açıkçası
görünen o
görünüse göre
görünüşe göre
i assume
sanırım
varsayıyorum
sanıyorum
farz ediyorum
galiba
tahmin ediyorum
sanırım bu
herhalde
farzediyorum
düşündüm
i believe
inanıyorum
sanırım
i̇nanıyorum
düşünüyorum
sanıyorum
olduğuna inanıyorum
ben inanıyorum
galiba
sanırım bu
inanırım
looks
göz
bakmak
bakış
görünmek
bakın
dinle
bakin
seems
görünüyor
sanki
galiba
gibi görünüyor
görünen
gözüküyor
geliyor
anlaşılan
görünür
öyle

Examples of using Galiba in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Teminatım yok. Orduda çok fazla kaldım galiba.
I ain't got no collateral. Stayed in the army too long, apparently.
Allah kahretsin! Galiba artık çatışma başlayacak.
Shit! I assume now there's going to be a fight.
Galiba öyleyim.
I believe I am.
Allah kahretsin! Galiba artık çatışma başlayacak!
I assume now there's going to be a fight. shit!
Galiba adı buydu.
I believe that's his name.
Galiba ondan son kez haber almadığımı kast etti.
I assume he meant I hadn't heard the last of him.
Evet, galiba haklısın.
Yeah, I believe you're right.
Konuşma bu değildi. Galiba bu akşam yapacağın Bir saniye.
I assume that wasn't the speech you intended to give this afternoon. Just a second.
Dosyanızda avukat yazıyordu galiba.
Lawyer, I believe your file said.
Altı hafta önce, galiba.
Six weeks ago, I believe.
Hanımefendi, bu galiba size ait.
Madam, I believe this is yours.
Galiba arada bölgesel bir fark var,
I assume the difference is regional,
Vibram sole tabanlıydı galiba.
Vibram sole, I believe.
Galiba o… Neyse, onu bulmaya gideyim.
I assume he-- yeah, I will go find him.
Bir tıp adamı, galiba.
Medical man, I believe.
Güvenliği hackleyebilirim derdim ama galiba Knox hava geçirmez.
I would say we could hack the security, but I assume Knox is air-gapped.
Harika.- Galiba Veronicayı tanıyorsun.
I believe you know Veronica. Great.
Arkadaşların sana Doktor Octopus diyor galiba?
Can I assume that your friends call you Doc Ock?
Evet, galiba öyle.
Yeah, I believe it is.
Biliyor musun, olur galiba.
You know, I believe it would.
Results: 23033, Time: 0.0634

Top dictionary queries

Turkish - English