Examples of using Geçitteki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gördüğün gibi, onlara geçit vermeye hiç niyeti yoktu.
Oradan da Kunlun Geçidine 100 kilometre var.
Senin geçit diğerleri yağmur tabuları izin vermeyin.
Bence o geçidin açılmasını benim kadar istiyorsun.
Geçidi görecekler ve bütün dünya değerini anlayacak.
Dağ geçidine doğru.
Bir rahip 15 dakika önce geçitten geldi ve hemen temasa geçti.
Biliyorsunuz değil mi, geçit insanlarınızı diğer dünyalara götürebilir?
Güç kararlı durumda, geçit çalışıyor ve haberleşme sistemi tekrar devrede.
Geçit odası mühürlenmiş
Belki geçit yolunda sana güzel bir yer bulabilirim.
Geçit Corktowna bir ulaşsın, asıl o zaman neşeyi göreceksin.
Geçidi tutabildiğiniz kadar tutun,
Geçitleri görürüz sabah olduğunda.
Geçit sadece ödünç olarak burada.
O halde Ranın geçidi almadığından emin olmak için buradasınız.
Burada davetsizce geçit yapıp, sonra da size.
Jemma, geçidin açılacağı yeri belirleyen bir program yaptık.
Geçidin yaşayan şeylere cansız maddelerden farklı tepki gösterdiği açık.
Geçidin tekrar açılmasına kadar kalan zaman.