Examples of using Giderse gitsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama nereye giderse gitsin savaş peşini bırakmıyordu.
Nereye giderse gitsin.
Nereye giderse gitsin yolunu bulur o.
Nereye giderse gitsin yanında bir İncil taşıyor.
Nereye giderse gitsin.
Ne yaparsa yapsın, nereye giderse gitsin yakayı ele vereceğini hissedecek.
Munch nereye giderse gitsin.
Okyanusu aşsa bile onu rahat bırakmayacağım, nereye giderse gitsin.
Cep telefonundan bulacağız, nereye giderse gitsin.
Fark edilmeden geçip gider? Kim nereye giderse gitsin.
Kız da onun yanındaydı. nereye giderse gitsin O andan itibaren.
Yalnız olan biri nereye giderse gitsin yalnızdır!
Kim giderse gitsin, tatlı diliyle adamı bağlayacaktır yani, hepimizin güvendiği birini yollamak daha mantıklı.
O yüzden nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın kiminle bir şey yaparsa yapsın,
Nereye giderse gitsin, fark etmez her zaman her şekilde onların bir hatasını bulacağız.
Kim giderse gitsin, tatlı diliyle adamı bağlayacaktır… yani,
Çünkü insanlar nereye giderse gitsin, er ya da geç, kanun oraya gelir.
Kim giderse gitsin Alicei Underworldde korumak için dövüş yeteneği gerekli.
Eğitimin nasıl giderse gitsin her zaman hiç beklenmedik bir şeyin olma ihtimali vardır.
Çünkü benim aklımda, ikimizin de dünyası karanlığa gömülmüş olurdu. O nedenle ne kadar uzağa giderse gitsin, her zaman yanımda olurdu.