Examples of using Gitmeyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ev almayı, üniversiteye gitmeyi kolaylaştırdı.
Tuvalete gitmeyi.
Bizi burada bırakıp Hollywooda gitmeyi nasıl düşünebilirsin?
Kendisi gitmeyi seçti.
O Ulzanaya gitmeyi başaramaz, bir yerde ölür kalır.
Arkaya gitmeyi başarabilirsek bir adım önlerine geçebiliriz.
Siz gitmeyi çok ağırdan aldığınız için gidiverdik biz.
Korsikaya gitmeyi çok isterim.
Ve, sonra Alışverişe gitmeyi düşündük, değil mi?
Ben yalnızca gitmeyi istediğimi söyledim.
Partiden gitmeyi kastediyorsun.
Acapulcoya gitmeyi tercih ederdim.
Peki nereye gitmeyi düşünüyorsun?
Siz nereye gitmeyi düşünüyorsunuz?
Diğer sömestr gitmeyi planlıyordum. Ama kararımı henüz vermiş değilim.
Gitmeyi'''' ölü'' diye çevirsem kovulurum.
Hazırlık yapıyorlardı Romaya gitmeyi planladıklarını duydum, bu olmadan önce.
Gitmeyi denedim ama param bitmişti.
Ciddileşecek olursak Marsaa gitmeyi istememin en büyük sebebi bir bilim insanı olarak insanoğlunun bilgi sınırlarını zorlamanın sorumluluğum olduğuna inanmamdır.
Yazın sahile gitmeyi ve herkes oradayken sahilde bikini giymeyi çok severim.