HÂLÂ DIŞARIDA in English translation

• is still out there
• still out there
• is still outside
• are still out there
• still be out there
• are still outside

Examples of using Hâlâ dışarıda in Turkish and their translations into English

Adam hâlâ dışarıda.
He's still outside.

Yani hâlâ dışarıda olabilirler mi?
So, they could still be out there?

Fakat değişkenler hâlâ dışarıda Bay Hanna.
But the variables are still out there, Mr. Hanna.

Anlamıyorsun. Kadın hâlâ dışarıda bir yerde.
You don't understand. This woman, she's still out there.

Tom ve Mary hâlâ dışarıda.
Tom and Mary are still outside.

İki katilimiz var ve bir tanesi hâlâ dışarıda.
We have two killers. And one of them is still out there.

Bay Gabriello, basın hâlâ dışarıda.
Hey, mr. gabriello, the press is still outside.

O zaman arabası hâlâ dışarıda bir yerdedir.
Then his car must still be out there.

Katiller hâlâ dışarıda.
The killers are still out there.

Hâlâ dışarıda olanlar için.
A request for everyone who's still outside.

Anlamıyorsun. Kadın hâlâ dışarıda bir yerde.
This woman, she's still out there. You don't understand.

Bay Pyo… Annem ve Jeong hâlâ dışarıda büyükanne.
Mr. Pyo… Mom and Jeong are still outside, Grandma.

Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
Jocelyn may be unreachable, but her daughter is still out there.

Hâlâ dışarıda bir yerde olabilirler.
They could still be out there.

Ama o böcekler hâlâ dışarıda bir yerde, bekliyorlar.
But those varmints are still out there, waiting.

Katil hâlâ dışarıda.
Killer's still out there.

Annemi öldüren sarı kostümlü adam hâlâ dışarıda bir yerde.
This man in yellow, the man that killed my mom, Is still out there.

Hâlâ dışarıda olabilirler.
They could still be out there.

Evet… Jin hâlâ dışarıda, suda.
Yeah, well, Jin's still out there in the water.

Hâlâ dışarıda bir yerde olanlar hakkında.
The ones that are still out there.