Examples of using Hakimiyet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
In Sook kıza tam hakimiyet kuramamış.
Hakimiyet, itaat etme, ve acı eğitimin ayrılmaz parçaları.
Güç. Hakimiyet. İntikam.
Bu hakimiyet boyunca Roma eyaletle nesnel bir ilişki kurmuştur.
Burada hakimiyet kimde?
Bu mücadeledeki ilk tur, Mekke ve Hz. Muhammed arasındaki hakimiyet içindi.
Evrensel hakimiyet.
Hakimiyet… teşvik,
Cazibe, tiksinme, aşk, nefret, hakimiyet… booyun eğme.
Orada hepiniz hakimiyet aradınız.
Hakimiyet, kontrol, hız.
Ya Rabbî! Sen bana iktidar ve hakimiyet verdin.
Hakimiyet senin ya da benim değil.
Hakimiyet iki şirketin oldu.
Ama nehir kenarında açıktaydı. Hakimiyet onda değildi.
Erdem için, kutsanmak için, yargı için hakimiyet ve soyluluk!
Kılavuzlu hakimiyet'', bu terimi seviyorum.
Ya Rabbî! Sen bana iktidar ve hakimiyet verdin.
Biraz hakimiyet.
Bandura bu işleme'' kılavuzlu hakimiyet'' diyor.