HAKIMIYET in English translation

domination
egemenliği
hakimiyeti
ele geçirmeyi
hükmetmek
tahakküm
hâkim olma
dominance
hakimiyet
üstünlük
egemenliği
baskınlık
dominantlık
dominion
dominyon
egemenliği
mülkü
hakimiyeti
yönetimi
bir dominion
bir saltanat
control
kontrol
denetim
kumanda
hakim
commands
komut
emir
merkez
kumanda
emrediyorum
buyruğu
kumandayı
dominate
domine
egemen
hakim
hükmetmek
baskın
gerektiğine
domine etsin
hükmeder
hükmediyor
devralırız
sovereignty
mülk
egemenliği
bağımsızlığını
hükümranlığı
saltanat
yönetim
hakimiyet
rule
kural
hüküm
yönetimine
egemenliği
hükmet
the kingdom
krallığı
krallık
mülkü
egemenliği
hükümranlığı
kraliyet
kingdom
hakimiyeti
hükümdarlığı
saltanat
power
güç
elektrik
enerji
gücün
güçlü
iktidar
güce

Examples of using Hakimiyet in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
In Sook kıza tam hakimiyet kuramamış.
In Sook doesn't have complete control over her.
Hakimiyet, itaat etme, ve acı eğitimin ayrılmaz parçaları.
Are integral parts of the training process. Dominance, subservience, and pain.
Güç. Hakimiyet. İntikam.
Power, domination… vengeance.
Bu hakimiyet boyunca Roma eyaletle nesnel bir ilişki kurmuştur.
Throughout this rule, Rome maintained an objective relationship with the province.
Burada hakimiyet kimde?
Who commands here?
Bu mücadeledeki ilk tur, Mekke ve Hz. Muhammed arasındaki hakimiyet içindi.
Round one in this struggle for dominance between Mecca and Medina went to Muhammad.
Evrensel hakimiyet.
Universal domination.
Hakimiyet… teşvik,
Dominance… compliance.
Cazibe, tiksinme, aşk, nefret, hakimiyet… booyun eğme.
Domination, submission. Attraction, repulsion, love, hate.
Orada hepiniz hakimiyet aradınız.
You both seek dominance there.
Hakimiyet, kontrol, hız.
Command, control, velocity.
Ya Rabbî! Sen bana iktidar ve hakimiyet verdin.
Lord, You have given me the kingdom and taught me to interpret visions.
Hakimiyet senin ya da benim değil.
The throne is not yours or mine.
Hakimiyet iki şirketin oldu.
It was dominated by two companies.
Ama nehir kenarında açıktaydı. Hakimiyet onda değildi.
But being on the edge of the river, out in the open, he was not in control.
Erdem için, kutsanmak için, yargı için hakimiyet ve soyluluk!
To virtue, consecrate… to justice, continence, and nobility!
Kılavuzlu hakimiyet'', bu terimi seviyorum.
I love that term: guided mastery.
Ya Rabbî! Sen bana iktidar ve hakimiyet verdin.
My Lord, You have given me some authority, and taught me some interpretation of events.
Biraz hakimiyet.
A bit of control.
Bandura bu işleme'' kılavuzlu hakimiyet'' diyor.
Bandura calls this process"guided mastery.
Results: 98, Time: 0.0503

Hakimiyet in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English