Examples of using Hale in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Formülümü geliştiremeyeceğinize veya kalıcı hale getiremeyeceğinize göre hayır.
Sonra Hale e-posta gönderip.
Hale bir yük.
Şu hale bak.
kendini tanı ve bu hale riayet et.
Yerinde duramayacak hale geldiğinde baban Merle Travisi çağırırdı.
Nasıl bu hale geldin bilmiyorum.
Caitlin, Jayin dikkatini dağıtacak. Sen ve Harry etkisiz hale getireceksiniz.
Formülümü geliştiremeyeceğinize veya kalıcı hale getiremeyeceğinize göre hayır.
Bunlar Hale nasıl yardım edecek?
Hale onu seçti.
Esas itibariyle geçmişi, şimdiyi ve geleceği aynı anda görebilir hale geliyorsunuz.
Nasıl oldu da bu hale geldiniz?
Çocuğun bu hale nasıl geldiğini bilmek istemiyorlar.
Hücreleri yararsız hale getirebilir. Sıcaklığı titizlikle kontrol etmezsem.
Frekansı beni etkisiz hale getirdiğinde sen aktif hale getirdin.
Her şey nasıl böyle berbat hale gelebilir?
Ve o ezikler başkalarını ezik hale getirsin diye mi?
Aslında ben Hale beraber takılma sözü vermiştim.
Hale, Avayı seçti.