Examples of using Bir hale in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve sen işi daha da ilginç bir hale getirdin.
Bunu daha iyi bir hale sokabilir.
Git artık. Bu işi olduğundan daha zor bir hale sokuyorsun.
Dünyanın nasıl bir hale geleceğini bilmiyorsun.
Ayın etrafında bir hale var.
Sağlığı ve melankoli nöbetleri hayatını çekilmez bir hale getiriyordu.
Senin için hayatı kolay bir hale getirebilirim.
Toplantımız vasat bir hale gelemez. Farkettim.
Lorenzoda bir hale ve şeytan boynuzları var.
Senin için hayatı kolay bir hale getirebilirim.
omuzlar ve muhtemelen bir de hale.
Belki gelecek sefer daha ilginç bir hale getirebiliriz.
Saldırganlaşabilir ya da katatonik bir hale geçebilir.
Daha iyi bir hale getirmek.
Bunu kalıcı bir hale getirebilirdik.
Bunu acılı bir hale de getirebilirim, çok acılı bir hale de.
Caleble işleri şuan olduğundan daha kötü bir hale getiremezdim.
Belki de bu anlaşmayı daha cazip bir hale getirebiliriz.
Belki de bu anlaşmayı… daha cazip bir hale getirebiliriz.
Sen dünyayı daha iyi bir hale getirebileceğine inanıyorsun.