Examples of using Hayatta ve iyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu yüzden kızımı… kaçıranlara sesleniyorum bana onun hayatta ve iyi olduğunu gösteren bir kanıt sunun, ve ne isterseniz vereceğiz.
Simone, hayatta ve iyi Rusyada… Düşünmek için zamana ihtiyacım var dedim.
Belki de gidip herkesi Elenanın hayatta ve iyi olduğuna inandırmalı ve laf arasında Damonun beni nereye gömdüğünü sormalıyım.
Onlara Alaycı Kuşun hayatta ve iyi olduğunu… karşı koyup savaşa katılmak istediğini göstermeliyiz.
Onlara Alayci Kusun hayatta ve iyi oldugunu… karsi koyup savasa katilmak istedigini göstermeliyiz.
Winston Brenner sadece hayatta ve iyi olmakla kalmıyor, bir de eski arkadaşlarının ayak altında olmamasına dikkat ediyor.
işte buradasın, hayatta ve iyi.
Bilirsin, bütün psikolojik deneyimlerimin bana öğrettiğine göre neden A Takımının hayatta ve iyi olmasını istediğinin önemi yok.
Güney Fransada tatilde olduğuna dair Frank Petersonın… yeminli ifadesi var. Ayrıca elimizde Cuttynin hayatta ve iyi olduğuna ve. .
Mükemmel liderinin ona yalan söylediğini anlar, Lydianın hayatta ve iyi olduğunu görürse, Hepsini yemiş.
öldüğü düşünüldü,- Doğu Yorkshirede hayatta ve iyi durumda bulundu.
Hayatta ve iyi. Çünkü onun kaderini değiştirdim.
Baban hayatta ve iyi ve biz daha çok uzun bir süre aile olmaya devam edebileceğiz.
Hayır, gerçek Noel baba hayatta ve iyi. Ayrıca kuzey kutbunda yaşıyor. En kısa zamanda evinizi ziyarete gelecek.
Hayatta ve iyi. Şu an ağabeyi için, sıkı dur danışman olarak çalışıyor.
Hayatta ve iyi.
Hayatta ve iyi.
Annen hayatta ve iyi.
Sinbad hayatta ve iyi.