HAZIR DEĞILDIM in English translation

i was not ready
i was not prepared
wasn't ready to be
wasna ready

Examples of using Hazır değildim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tamam, hazır değildim, ve bu hiç adil değil..
Okay, I was not ready and that was not fair.
Bu sahne için hazır değildim.
I was not prepared for this scene.
Angelın karşı tarafa seçmesine hazır değildim.
I wasn't prepared for that. Angel crossing over to the other side.
Cidden mi?- Git, özür dilerim hazır değildim.
Go, sorry, I wasn't ready.- Seriously?
Endişelendiğini de biliyorum ama henüz geri dönmeye hazır değildim.
And I know you're worried, but I just--I wasn't ready to come back yet.
Ve beklemeye ve izleyici olmaya hazır değildim.
And I was not prepared to stand by and be a spectator.
Onun içindeki vahşi hayvana ve enerjiye… hazır değildim.
And the drive. I wasn't prepared at all for the wild animal in him.
Yani, hazır değildim.
I mean, I wasn't ready.
Gerçekten ölmek üzereydim ama buna hazır değildim.
I was about to die for real and I was not ready for that.
Onun da aynı kaderi paylaşmasına hazır değildim.
I wasn't prepared to see him suffer the same fate.
Tatlım. Ona veda etmeye hazır değildim.
I wasn't ready to say goodbye to her. Honey.
Bu kadar büyük bir bağlılığa hazır değildim.
I was not ready for that big of a commitment.
Yani, hazır değildim.
I mean, I wasn't ready.
Üzgünüm. Bizimle ilgili soruları cevaplamaya hazır değildim.
I wasn't prepared to answer questions about us. I'm sorry.
Dünyayla bu şekilde yüzleşmek istediğine emin misin? Hazır değildim.
I was not ready. Are you sure you want to confront the world like this?
Tatlım. Ona elveda demeye hazır değildim.
Honey. I wasn't ready to say goodbye to her.
Bizimle ilgili soruları cevaplamaya hazır değildim. Üzgünüm.
I wasn't prepared to answer questions about us. I'm sorry.
Hayatım… Elveda demeye hazır değildim.
I wasn't ready to say goodbye to her. Honey.
Bizimle ilgili soruları cevaplamaya hazır değildim. Üzgünüm.
I'm sorry. I wasn't prepared to answer questions about us.
Şimdi ölecek miyim yani? Yani, hazır değildim.
I mean, I wasn't ready… What, and now I'm gonna die?
Results: 484, Time: 0.024

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English