Examples of using Hemen şuracıkta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Karakol hemen şuracıkta. -Evet.
Ölmek istiyorsan hemen şuracıkta öldürürüm.
yeminle seni hemen şuracıkta gömerim.
Ya dönüşürsün ya da seni hemen şuracıkta öldürürüm.
O yağ tulumunu bir elime geçirsem, hemen şuracıkta ezerdim.
Nashville House, hemen şuracıkta.
Evet, Hemen şuracıkta.
Ama Woody, Bonnie hemen şuracıkta.
Salak. Göl hemen şuracıkta.
Kitabı ver yoksa… yemin ederim seni hemen şuracıkta gömerim.
Sakin ol. Hemen şuracıkta!
seni hemen şuracıkta boğ.
onu kendi ellerimle öldürürüm, hemen şuracıkta!
Çünkü eğer bunun gizli kalmasını umut etmeye devam ediyorsan… beni toprağın altına koymaya başlaman gerekiyor. Hemen şuracıkta, hemen şimdi.
Ya bizi hemen tapınağa götürürsün ya da hemen şuracıkta beynine kurşunu yersin.
Bayam Lampert! Onun dediği kişi olsaydım, sizi hemen şuracıkta öldürmemi kim engelleye bilirdi?
bunu reddediyorsan seni hemen şuracıkta salıveririm.
O yağ tulumunu bir elime geçirsem, hemen şuracıkta… ezerdim.
Hemen şuracıkta, Falkland Boğazında,
Hemen şuracıkta oturuyorum.