Examples of using Hep zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Senin için hep zor.
Bir şeyin çalınması hep zor gelir.
Sakinleşin. İlk ultrasonda bebeği görmek hep zor olur.
Okulun ilk günü hep zor geçer.
Güle güle'' demek bana hep zor gelmiştir.
Dev bir kurabiyeye direnmek benim için hep zor olmuştur.
Ama gerçekten, bir evcil hayvanla ilk zamanlar hep zor geçer.
Kocam şehir dışındayken dışarı çıkmak hep zor oluyor.
Onu her yönden destekliyorum ama ringe yaklaşmak benim için hep zor olmuştur.
Akli denge kaybının kanıtlanması hep zor olmuştur. Ama sizin tanıklık etmeniz savcılık için o kadar baş belası bir durum olur ki suçunu kasıtsız cinayete çekebilirler.
Hep zor bir çocuk oldu ama eminim ki kızınıza zarar vermek niyetinde değildir.
O yüzden hep zor durumdakilere yardım ettin.
Sakin kalıp soğukkanlılığını koruman, herkes için, Başlanğıçlar hep zor olur, biliyorum
herkes için, Başlanğıçlar hep zor olur, biliyorum ama, en iyisi gibi duruyor.
İçimizden birini yitirmek hep zor olmuştur… ama… bu senin karın.
disleksim var bu yüzden bazı şeyleri hatırlayıp yazmak bana hep zor gelmiştir.
Olması gerektiği gibi normal hissetmek benim için hep zor olmuştur.
Sanırım hep zor olacak.
Onu bırakmak hep zor olmuştu.