Examples of using Bile zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çoğu zaman yemeği bile zor bulurduk.
Romantik olmasını söylemekten bile zor bu.
ben parmaklarımı bile zor sayıyorum.
Kendime bile zor aldım.
Yüzünü bile zor hatırlar oldum.
Bana bak, artık Rusçayı bile zor konuşuyorum.
Yapma bu ayrılık bile zor.
Otobüs bileti için parayı bile zor denkleştirdim.
Daha üç yaşında, kendi adını bile zor okuyor.
Sabahları giyinmeye bile zor vaktim oluyor.
Gerçekle kendim bile zor başa çıkıyordum.
Ben bile zor inanıyorum.
Bu kadar altın hasarı bile zor karşılıyor.
Mektubu geç, alışveriş listesini bile zor yazıyor bu adam.
İçeri girersek deliği kapatmak bile zor olacak.
Çalıştığını biliyorum. Şimdi bile zor çalışıyorsunuz.
Ben bile zor inanıyorum.
Yemek paramızı bile zor kazanıyoruz.
Nafakamı bile zor ödüyordum.
Bu herif bardağı bile zor tutuyor, bir yarayı nasıl dikecek ki.