Examples of using Herşeyi bildiğini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Herşeyi bildiğini düşünen kız artık gitti.
Frankesteinın herşeyi bildiğini… düşünen büyük doktor, Dk. Bohmer.
Mühendisin polisler hakkında herşeyi bildiğini söylüyordu. Ve de özellikle kendisi hakkında.
Bakarak benim hakkımdaki herşeyi bildiğini sandın. Fakat sen benim yaptığım bir resme.
Herşeyi bildiğini sanıyordum- Nerelerdeydin?
Ama kardeşim senin herşeyi bildiğini ve kendisine bildirdiğini söyledi.
Hakkında herşeyi bildiğini söyledi.
Benimle ve Jordan Collierla ilgili herşeyi bildiğini tahmin ediyorum, doğru mu?
Bebekler hakkında herşeyi bildiğini sanıyor.
Yani o çok havalı olduğunu ve herşeyi bildiğini zannediyor.
Yakında dünyaya, Vikinglerin korkuyla ilgili herşeyi bildiğini gururla haykırabileceğiz!
Sahi mi? Herşeyi bildiğini sanıyorsun?
Catherine ve Lisa Hoberman hakkında herşeyi bildiğini söylüyor.
Bu, Allahın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini ve Allahın herşeyi hakkıyle bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir.
bir sendikacı ve herşeyi bildiğini sanan ama hiçbir şeyi anlayamayan gazetecilerden biri.
Ama bildiğim şey ise, o herşeyi bildiğini sandığıdır ama o bir şey bilmiyor ve bu beni endişelendiriyor.
Bana kızlar hakkında, herşeyi bildiğini söylüyorsun, ama önündeki ölüyü bile göremiyorsun?
Sen daha ağzını bile açmadan, senin hakkında herşeyi bildiğini düşünmeyen birisiyle karşılaştın, ha? En son ne zaman.
En son ne zaman, sen daha ağzını bile açmadan, senin hakkında herşeyi bildiğini düşünmeyen birisiyle karşılaştın, ha?
Yani, ben son 14 saattir burada oturuyorum… Hı- hı… senin bu dosyadaki herşeyi bildiğini öğrenmek için mi?