Examples of using Hiç yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiç yok. Bombay
Mahremiyet hiç yok.
Hiç yok. İşim zaten tüm zamanı alıyor.
Biraz sodyum, hipoklorit hiç yok kalsiyum da fark edilmeyecek kadar az.
Hiç yok. Her şey umduğum gibi gelişiyor.
Ver onları bana!- Hiç yok!
Bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş.
Zaten hiç yok.
Hiç yok. Kırmızı ışıkta geçen yaya bile.
İşin aslı hiç yok. Fakat belleğimin etrafında dolanıp duruyorlar.
Ahlâki değer hiç yok aslında.
Son birkaç ayda sadece birkaç tane telefon görüşmesi var, e-posta hiç yok.
Aday hesabı için hiç yok.
Hadi Michele, ikimiz dans edelim. Hiç yok.
Benden para istiyorsan… benim hiç yok. Tabi eğer.
Hiç yok, evimde nakit para saklamam.
Hiç yok. Cidden tırsmak istersen de?
Zamanımız hiç yok.
Kulübün içindeki güvenlik kameraları yetersiz bu alanı gören hiç yok.
Hayır, yani hiç yok.