Examples of using Iman in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ahirete iman etmeyenler, melekleri dişi isimlerle isimlendiriyorlar.
Artık iman ve amaç uğruna yaşıyorum.
Ahirete iman etmeyenler, melekleri dişi isimlerle isimlendiriyorlar.
İşte bugün, iman sahipleri, küfre batmışlara gülüyorlar.
Gerçek şu ki, ahirete iman etmeyenler, melekleri dişi isimlerle isimlendiriyorlar.
Bu onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı.
Allaha iman ettik. Şahit ol ki, biz muhakkak müslümanlarız.
Allah, iman etmeyenler üzerine pisliği işte böyle atıverir.
Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik.
Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın!
Ahirete iman etmeyenler için kötü sıfatlar var.
Allah iman edenlerin yardımcısıdır, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.
Babanın iman sahibi biri olduğuna hiç kuşkum yok.
Sen iman habercisi olacaksın Marys Immaculate Heartda.
Onlar iman etmiyor diye üzüntüden nerdeyse kendini yiyip tüketeceksin. 35,8; 18,6.
Bu kadar çok iman etmen için ne söyledi sana?
Bu azap meydana geldikten sonra mı iman edeceksiniz, yoksa şimdi mi?
Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.
Çünkü, o, büyük olan Allaha iman etmiyordu.
Şu halde onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?